Alman Tedarik Zinciri Kanunu Kapsamında Yapılan Güncel Şikayetler
Alman Tedarik Zinciri Kanunu (“Kanun”), 11 Haziran 2021'de kabul edilmiş ve 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, şirketlerin tedarik zincirindeki insan hakları ihlalleri ve çevresel zararlara karşı önlem almak adına çeşitli yükümlülüklerini ve ihlaller halinde yaptırımları düzenlemektedir.
Yayınlanma Tarihi: 22/06/2023

Kanun, şartlara uygun olan, sınır ötesi faaliyetleri de dahil olmak üzere Alman şirketlerini, bu şirketlerin tedarikçilerini ve tedarikçilerin alt tedarikçilerini doğrudan veya dolaylı olarak kademeli olarak aşağıdaki şekilde kapsayacaktır:

  1. 2023’ten itibaren 3.000 çalışandan daha fazla çalışanı olan şirketler (yaklaşık 900 Alman şirketi bu kapsamdadır),
  2. 2024’ten itibaren 1.000 çalışandan daha fazla çalışanı olan şirketler (yaklaşık 4.800 Alman şirketi bu kapsamdadır),
  3. Daha sonraki tarihlerde ise Kanun’un uygulama alanının kademeli olarak genişletilmesi planlanmaktadır.

Kanun’a aykırılıkların tespiti durumunda, Kanun’un düzenleyici ve denetleyici kurumu olan Alman Federal Ekonomi ve İhracat Denetimi Kurumu (Bundesamt für Wirtschaftund Ausfuhrkontrolle – BAFA) tarafından 8 milyon Euro'ya kadar para cezası verilebilecektir. Şirketin yıllık ortalama cirosu 400 milyon Euro'nun üzerindeyse, para cezası şirketin ortalama yıllık cirosunun yüzde 2'sine kadar artabilecektir. Ayrıca, Kanun’a ciddi aykırılıkları tespit edilen şirketlere kamu ihalelerinden üç yıl süre ile men edilme cezası da uygulanabilecektir.

Kanun, Alman tescilli sendikaların veya STK'ların, yasal kapsam dahilinde insan hakları ihlallerine uğrayan tarafları temsil ederek şikayet başvurusunda bulunmasına izin veren özel bir hüküm içermektedir. Kanunda medeni hukuk kapsamında herhangi bir yeni sorumluluk oluşmadığı açıkça belirtilmişse de, bu yasal düzenleme, muhtemelen Alman mahkemelerinde insan hakları ihlali iddialarına ilişkin dava sayısını artıracaktır.

Kanun Kapsamında Yapılan Güncel Şikayetler

2023 Nisan ayında, Ulusal Giyim İşçileri Federasyonu (NGWF) tarafından temsil edilen Bangladeşli işçiler ile ilgili olarak, Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) ve Afrikalı Kadınların Gelişimi ve İletişim Ağı (FEMNET) adlı STK'nın desteğiyle, Tom Tailor, Amazon ve IKEA aleyhine Alman Tedarik Zinciri Kanunu kapsamında ilk şikayet yapıldı.

Şikayet, Kanun’un düzenleyici ve denetleyici kurumu olan Alman Federal Ekonomi ve İhracat Denetimi Kurumu’na (“BAFA”) sunuldu. BAFA, şikayete konu şirketlere karşı daha fazla işlem yapılıp yapılmayacağına karar verecek. Ayrıca BAFA, şirketlerin Kanun’a uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmelerine hükmedilebileceği gibi bu şirketlere karşı para cezaları da verebilir.

Bu şikayet, NGWF tarafından Mart 2023'te Bangladeş'te yürütülen bazı araştırmalara dayanmaktadır. Araştırma ile, Tom Tailor, Amazon ve IKEA fabrikalarındaki denetim eksiklikleri ve sendika özgürlüğü dahil olmak üzere bir dizi işçi hakları ihlalleri saptanmıştır. Şikayet kapsamında, Tom Tailor, Amazon ve IKEA’nın Bangladeş’teki tedarik zinciri fabrikalarının özellikle iş sağlığı ve güvenliği konularında yeterli şekilde denetim yapmadığı ve bu durumun işçilerin güvenliğini tehlikeye attığı iddiaları bulunmaktadır.

Şikayet, adı geçen şirketlerin Kanun kapsamında insan haklarına ilişkin önlem alma yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia etmektedir. Şikayet, hukuki mahiyeti itibariyle zarar sorumluluğunu talep eden bir dava olmayıp, BAFA tarafından başvurunun incelemesi durumunda, BAFA’nın şirketlerin yasaya uygun şekilde önlem alma yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini araştıracağı anlamına gelmektedir. Bu araştırmaya şirket edilen şirketlerin tedarikçileri ve tedarikçilerinin tedarikçileri de dahil olmak üzere tüm bu şirketlerde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin risklerin önlenmesi adına uygun önlemlerin alınıp alınmadığı hususlarının araştırılması da dahil edilecektir.

Şikayet edilen şirketler, Tekstil ve Konfeksiyon Endüstrisinde Sağlık ve Güvenliğe Dair Uluslararası Anlaşma'nın (“Uluslararası Anlaşma”) üyeleri değillerdir. BAFA'nın şirketleri Uluslararası Anlaşma’ya imza atmalarını zorunlu kılması gibi bir yetkisi olmadığı gibi buna ilişkin bir yaptırımda bulunması beklenmemektedir. Bununla birlikte BAFA, şirketin iş sağlığı ve güvenliği riskleri konusundaki sorumluluklarının Uluslararası Anlaşma ile eş değer olup olmadığını incelemek için normatif bir standart olarak Uluslararası Anlaşma’yı kendisine referans alabilir. Başka bir deyişle, şirketler, iş sağlığı ve güvenliği risklerine ilişkin yaptıkları önlemlerin Uluslararası Anlaşma ile eş değer olduğunu ispat etmek zorunda kalabilirler.

Sonuç olarak, kapsam alanı sebebiyle özellikle tedarik zinciri içindeki Türkiye’deki şirketleri de yakından ilgilendiren Alman Tedarik Zinciri Kanunu’nun önümüzdeki dönemdeki uygulamalarının, ilgili yargısal ve idari faaliyetlerin titizlikle takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca Kanun’a uyum süreçlerinin en kısa zamanda tamamlanması için gerekli adımların atılması da önem arz etmektedir. 

Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu