Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcılarının Yükümlülüklerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un (“Kanun”) Ek Madde 2 ile düzenlenen elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının (“ETAHS”) yükümlülüklerinin kaldırılması talebi ve Ek Madde 4 ile düzenlenen elektronik ticaret lisansına ilişkin hükümde yer alan net işlem hacmi sınırlamasının kaldırılması talebi, Anayasa Mahkemesi’nin (“Mahkeme”) 13/7/2023 Tarihli ve E: 2022/109, K: 2023/125 sayılı kararıyla (“Karar”) reddedilmiştir. Karar, 22.09.2023 tarihli ve 32317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 29/08/2023

Mahkeme’nin Değerlendirmesi

 

Başvuruya konu olan Ek Madde 2‘de ETAHS’nin uyması gereken yükümlülükler bentler halinde sayılmıştır. Buna göre, ETAHS’nin tamamının uyması gereken yükümlülüklerin yanı sıra ETAHS’nin net işlem hacmine göre sınıflandırma yapılarak, net işlem hacmine göre farklı yükümlülükler getirilmiştir. Bu yükümlülüklerden bazıları kısaca,

  • ETAHS’ye aracılık hizmeti sunduğu pazar yerinde kendi veya ekonomik bütünlük içinde bulunduğu kişilerin markasını satışa sunmama,
  • Çevirimiçi arama motorlarında pazarlama ve tanıtım faaliyetleri yapabilmek için olumlu beyan alma yükümlüğü gibi yükümlülükler getirme,
  • Promosyon, ödül, puan, hediye çeki imkanı sunabilmesini çeşitli şartlara bağlama; kredi kartıyla yapılan kredili ödeme işlemleri ile diğer ödeme işlemleri hariç olmak üzere, ekonomik bütünlük içinde bulunduğu bankalar, finansal kiralama, faktöring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerinin kredi verme dahil hizmetlerini pazaryerinde sunmalarına imkan sağlamama,
  • Elektronik para kabulünün, posta ve taşımacılık faaliyetlerinin yapılmaması

 şeklinde sıralanabilir.

 

Başvurucular maddenin iptali taleplerini, 

  • Ek Madde 2’de yer alan yükümlülüklerin düzenlenme amacının aslen kamu yararı olmasına rağmen bu düzenlemelerin yalnızca ETAHS’nin faaliyetlerine orantısız bir biçimde müdahaleye neden olduğu ve teşebbüs özgürlüğünün ihlal edildiği,
  • Rekabet hukukuna ilişkin mevzuatla ETAHS’nin haksız rekabet uygulamalarının önüne geçilebileceği gözetildiğinde kuralın ölçülülük ilkesinin gereklilik unsurunu taşımadığı ve
  • Hükmün eşitlik ilkesine, mülkiyet hakkına, elektronik ticaret piyasasının sağlıksız ve dengesiz büyümesine ve bu nedenle tekel veya oligopol yapıların oluşmasına yol açacağı,
  • ETAHS çeşitliliğinin azalacağı ve bu durumundada tüketicinin korunması ilkesine aykırılık oluşturacağını

 belirterek gerekçelendirmiş;

 

ETAHS’nin Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlemesi gereken belgelerdeki bilgilere satışın yapıldığı elektronik ticaret pazar yerinde yer verme yükümlülüğünün,

 

  • kişisel veri niteliğindeki bilgilere elektronik ticaret pazar yerinde yer verilebilmesine imkan tanıdığı, 
  • herhangi bir kişisel verinin paylaşıma açılmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği,
  • kişisel veri niteliğindeki bilgilerin kapsamının genel çerçevesinin keyfi uygulamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmediği,
  • bu durumun hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik, idarenin kanuniliği ile yasama yetkisinin devredilemezliği ilkeleriyle bağdaşmadığı

bir diğer iptal gerekçesi olarak ileri sürülmüştür.

 

Ayrıca, ETAHS’nin denetim kuruluşunca hazırlanan ve ETAHS’nin faaliyetlerini, yönetim ve organizasyon yapısını, mevcut pay sahipleri ve bunların pay oranları ile iştirakleri ve iştirakleri nezdindeki pay oranlarını, ekonomik bütünlük içinde bulunduğu kişi bilgilerini, finansal tablolarını içerecek şekilde finansal durumunu Ticaret Bakanlığı’na bildirme yükümlülüğünden söz edilmiştir. Bu verilerin de kişisel veri niteliğinde olduğu ve hükmün kişisel verilerin korunmasını isteme hakkını ihlal ettiği de ifade edilmiştir.

 

Bunların yanı sıra ilgili maddede ETAHS’nin elektronik hizmet sağlayıcısından bazı bilgi ve belgeleri temin etme yükümlülüğünün olduğundan bahsedilmiştir. Fakat bu bilgi ve belgelerin türüne ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Bu sebeple başvurucular, bilgi vebelgelerin türünün belirtilmemesinin keyfi uygulamalara sebep olduğu, belirlilik ve öngörülebilirlik ile yasama yetkisinin devredilemezliği ilkelerine aykırılık oluşturduğu, ETAHS arasında eşitsizliğe neden olduğu başvurucular tarafından belirtilmiştir.

 

Ayrıca, ETAHS için öngörülen sınırlamalar ile bu kişilere yüklenilen yükümlülüklerin belirlenmesinde net işlem hacminin kullanılması hususunda, söz konusu parasal sınırların neye görebelirlendiğinin bilinmediğini de belirterek bu durumun ETAHS’nin faaliyetlerine ölçüsüz müdahaleye neden olduğunu belirtmişlerdir.

 

Mahkeme yapmış olduğu değerlendirmede,

 

  • düzenlemelerin ETAHS’nin özel teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmesine rağmen ETAHS’ye makul olmayan külfet yüklenmediğini bu nedenle, kurallarla kamu yararı ve özel teşebbüs özgürlüğüne ilişkin kişisel yarar arasındaki makul dengenin gözetilmekte olduğunu belirtilmiştir. Bu nedenle Mahkeme, orantısız sınırlama ilkesinin ihlal edilmediğine,
  • devletin milli ekonominin gerekleri ve sosyalamaçlar doğrultusunda elektronik ticaret piyasasının sağlıklı ve düzenlişekilde işlemesini sağlamak amacı güttüğüne ve bu alandaki rekabetin bozulmamasına ve serbest piyasa ekonomisini korumaya yönelik tedbirler aldığına,
  • ilgili hükümlerdeki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının sınırlanmasına ilişkin olarak, sınırlama aracının sınırlama amacına uygun ve orantılı şekilde kullanıldığına, nitekim kişi hak ve özgürlüklerin de kamu düzenini sağlamak adına rekabetin korunmasıyla arasında makul denge gözetilerek orantılı bir şekilde sınırlandığına ve bu sınırlamanın amacının meşru olduğuna,
  • ETAHS’ye belge teminine ilişkin yükümlülüğünelektronik pazar yerinde yer vermesi gereken bilgileri sağlamak amacıyla getirildiğine, kuralın kanunla düzenlenmesinden ötürü, sınırlamanın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğuna ve bu yönüyle kanunilik şartıtaşıdığına,
  • ETAHS’lerin elektronik ticaret faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında yararlanılması gereken, finans, lojistik, kargo, posta vegibi bazı faaliyetlerin kısıtlamasına yönelik kuralların hem elektronik ticaret piyasasının hem de diğer piyasa ve sektörlerdeki düzenli, güvenli ve sağlıklı işleyişin devam ettirilmesini sağlayıcı ve rekabetin bozulmasını önleyici nitelikte olduğuna,


kanaat getirmiş ve iptal talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

 

Başvuruya konu bir diğer madde olan Ek Madde 4’te, ETAHS’nin faaliyetine devam edebilmek için alması gereken elektronik ticaret lisansına ilişkin hükümler düzenlenmiş, hükme tabi olan EATHS’nin lisans ücreti ise net işlem hacmine göre belirlenmiştir.

 

  • Net işlem hacminin lisans ücreti belirlemede kıstas olarak kullanılmasında herhangi bir kamu yararının bulunmadığı ve faaliyetlerine orantısız bir biçimde müdahaleye neden olunması suretiyle teşebbüs özgürlüğünü ihlal ettiği,

 

  • rekabet hukukuna ilişkin mevzuatla ETAHS’nin haksız rekabet uygulamalarının önüne geçilebileceği gözetildiğinde kuralın ölçülülük ilkesinin gereklilik unsurunu taşımadığı ve

 

  • hükmün eşitlik ilkesine, mülkiyet hakkına, elektronik ticaret piyasasının sağlıksız ve dengesiz büyümesine, bu nedenle tekel veya oligopol yapıların oluşmasına yol açacağı,

 

  • ETAHS çeşitliliğinin azalacağı ve bu durumundada tüketicinin korunması ilkesine aykırılık oluşturacağı

 

başvurucular tarafından iddia edilmiştir.

 

Mahkeme yapmış olduğu değerlendirme sonucunda,

 

  • ilgili maddede yer alan kuralların, ETAHS’nin özel teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmesine rağmen ETAHS’ye makul olmayan külfet yüklenmediğini bu nedenle, kurallarla kamu yararı ve özel teşebbüsözgürlüğüne ilişkin kişisel yarar arasındaki makul denge gözetilmekte olduğuna,

 

  • lisans ücretine ilişkin düzenlemelerle elektronik ticaretin dengeli ve sağlıklı şekilde büyüme ve gelişmesi amaçlandığına ve kamu gücü kullanılarak kamu yararının sağlandığına,

 

  • lisans ücretine ilişkin işlemlerde uygulanacak hükümlerin, lisans ücreti yükümlüleri, konusu, matrahı, oranı ve ödeme zamanı,net işlem hacminden kastın ne olduğu ve bu kavramın genel çerçevesinin kanunen açık, net, anlaşılır bir biçimde ifade edildiğine ve bu nedenle, mülkiyet hakkıile teşebbüs özgürlüğüne keyfi sınırlama getirmediğine, getirilen sınırlamaların da kanuni çerçevede belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir şekilde belirlediğine diğer bir deyişle, Anayasa’da belirlenen vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin kanuniliğine ilişkin hükme aykırılık teşkil etmediğine,

 

  • rekabet hukukunun aslen önleyici değil, düzeltici nitelikte olmasından ötürü ilgili maddede yer alan kurallar ile elektronik ticaret piyasasının güvenli, sağlıklı ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlamak, tüketici ve küçük işletmelerin korunması düzenlemek ve tedbir oluşturmak amacıyla mülkiyet hakkı ve teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirildiğine

 

kanaat getirmiş ve iptal talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

 

Mahkemenin Kararı

 

Mahkeme yukarıda ifade edilen değerlendirmeleri sonucunda Ek Madde 4’ün iptal talebinin reddine oybirliğiyle karar verirken, Ek Madde 2’nin iptal talebinin reddine oyçokluğuyla karar vermiştir.

 

Karar metinine buradan ulaşabilirsiniz
Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu