Blockchain Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki Sorunlar
Blockchain, ilk defa Satoshi Nakamoto tarafından 2008 yılında bir internet sitesinde yayımlanan yazı ile teknoloji dünyasında yerini almıştır. Aynı zamanda Bitcoin’in kurucusu olarak da bilinen Satoshi Nakamoto’nun bu yazısı, merkezi sistemlere bir başkaldırı olarak da yorumlanmaktadır. Zira Blockchain’in ortaya çıktığı dönemde gerçekleşen ve bütün dünyayı sarsan 2008 yılındaki Amerika büyük ekonomik krizinin etkisi ile merkezi sistemlere güven azalmıştır. Bu sebeple de Blockchain, ilk olarak kripto para olan Bitcoin ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Merkezi bir sistem tarafından yönetilmeyen kripto para kullanımı ile oldukça hızlı, masrafsız ve küresel çapta para transferleri yapılmaya başlanmıştır. Her ne kadar Bitcoin ile ün kazanmış olsa da Blockchain aslında başka birçok alanda kendini göstermeye başlamıştır. Aşağıda da detaylıca anlatılacağı üzere, Blockchain veri tabanının kullanılması, kullanıcılara şeffaf, masrafsız ve güvenilir bir ortam oluşturduğu için oldukça cezbedici imkânlar tanımaktadır.
Yayınlanma Tarihi: 13/10/2022

Blockchain, blok zincirlerinden oluşan dağıtık (decentralized) defter teknolojisi ile çalışan şifrelenmiş veri tabanı olarak tanımlanmaktadır. Blockchain’de her blok kendisinden önce gelen bloğun özet değerini (hash value) taşımakta ve kendi özet değerini de bir sonraki bloğa aktarmaktadır. Böylelikle, Blockchain üzerinde yer alan bir bloğun değiştirilmesi, yani işlenen verinin değiştirilmesi, diğer bütün blokların da değişmesine sebep olacağı için pratikte işlenen verinin değiştirilemez oluşunu sağlamaktadır.

Blockchain merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmemektedir, sadece kullanıcıdan kullanıcıya (peer to peer) veri akışı/girişleri sağlanmaktadır. Bu durum ise herkesin erişebildiği ve parçası olarak yer aldığı Blockchain’de veri üzerindeki kontrolün tek bir merkeze ait olmasını engellemektedir. Örneğin, banka gibi merkezi sistemlerde iki taraf arasında yapılan para transferlerinde, para öncelikli olarak işlemin gerçekleştirildiği bankaya iletilmekte sonrasında diğer tarafa aktarılmaktadır. Bu durum, yüksek maliyetli ve daha uzun süren bir yapının oluşmasına sebep olmaktadır. Blockchain ise zaman sınırlamasına takılmadan ve yüksek maliyetler yapılmasına gerek duyulmadan para transferlerine olanak sağlamaktadır.

Belirtmek gerekir ki tüm Blockchain kullanımlarında herkes tarafından erişimin sağlanması ve veri girişinin yapılması mümkün değildir. Blockchain, kullanım amaçlarına göre farklı yapılarda oluşturulabilir. Örneğin, halka açık, izin gerektiren gibi kısmi merkeziyetçi-konsorsiyum (partially decentralized, consortium) ve ya özel, izin gerektiren Blockchain yapılarında daha önce belirlenmiş ve sınırlı sayıda kişiler tarafından veri girişlerinin yapılması ve/veya görüntülenmesi mümkündür. Eş değişle yapılanma tercihi ile Blockchain’de yer alan veriler yetkisiz kişiler tarafından görüntülenemez ya da yetkisiz kişiler tarafından zincirlere veri girişi yapılamaz. Bu yapılanma aşağıdaki şekilde özetlenebilir:  

  • Halka Açık, İzin Gerektirmeyen (Public, Perminsonless): Blokchain’de kuralları belirlenmiş olan mutabakat yapısına uyan herkesin dâhil olabildiği bir yapıdır. Veriler, herkes tarafından işlenebilmekte ve görüntülenebilmektedir.
  • Halka Açık, İzin Gerektiren (Public, Permissioned): Herkesin verileri görebildiği ancak blok zincirine veri işlemenin izne tabi olduğu, sadece yetkiye sahip kişiler tarafından veri işlenebildiği bir yapıdır.
  • Özel, İzin Gerektiren (Private, Permissioned): Verilerin herkes tarafından görüntülenemediği, veri işlemenin izne tabi olduğu bir Blockchain yapısıdır.

Bu doğrultuda, kullanılacak Blockchain yapısı, iş modelinin ihtiyaçları doğrultusunda aşağıdaki hukuk alanları da göz önüne alınarak belirlenmelidir.

Blockchain Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Hukuk Alanları

Günümüzde Blockchain, kamu, finans, enerji, sağlık, tedarik zinciri gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Mevcut mevzuatın bugüne kadar Blockchain özelinde değerlendirilmemiş olması, hukuki düzenlemelerin sektörel uygulamalar karşısında yetersiz kaldığı şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, Blockchain yukarıda da bahsedildiği üzere bir veri tabanıdır. Blockchain’in kullanıldığı alanlar, yapısı, üzerine işlenen veriler, Blockchain üzerinden verilen hizmet konuları gibi bir çok husus uygulanacak hukuk kurallarının tayin edilmesinde rol oynamaktadır. Blockchain’in kullanıldığı her durum, uygulanacak hukukun belirlenmesinde etkili olduğu için bahsedilen teknolojinin iyi anlaşılması ve kullanılan iş modelinin doğru bir şekilde analiz edilmesi oldukça önemlidir.

  • Kişisel Veri Koruma Hukuku

Kişisel verilerin korunması alanında Blockchain’in kullanılması, özellikle veri sorumlusunun/veri işleyenin tayin edilememesi, ilgili kişinin haklarını etkili bir şekilde kullanamaması (örneğin veri silinmesini talep etme hakkı), yetkisiz kişiler tarafından veriye erişimin engellenememesi gibi birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sebeple, özellikle halka açık ve izin gerektirmeyen Blockchain yapısında kişisel verilerin işlenmesi, kişisel veri koruma mevzuatına aykırılık oluşturabilecektir. Örneğin, veri girişinin kimin tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilememesi veri işleyen ve veri sorumlusunun tayin edilmesini zorlaştırmaktadır. Bu doğrultuda, ilgili kişi haklarının ileri sürebileceği bir muhataba erişilememesine ve sorumlu kişinin tayin edilememesine neden olacaktır. Ayrıca, ilgili kişinin ileride veri silme talebinde bulunması halinde; Blockchain’de işlenen verinin pratikte silinemez oluşu, bu talebin gerçekleştirilememesine sebep olacaktır. Bu sebeple, Blockchain üzerinden kişisel verilerin işlenmemesine dikkat edilmeli ve kişisel verilerin anonimleştirilerek Blockchain’e veri girişlerinin yapılması önem arz etmektedir.

  • Yargı Yetkisinin ve Uygulanacak Hukukun Tespitinin Zorlukları

Blockchain’in dağıtık yapısı, blok zincirlerinin dünya çapında birçok farklı yerden veri işlemesine imkân tanımaktadır. Eğer bir işlemin hileli veya hatalı olduğu tespit edilirse, işlemin gerçekleştiği yerin tespit edilmesi oldukça zordur. Bu sebeple oluşabilecek bir hukuki uyuşmazlıkta, sorumlu kişinin tayin edilmesi, hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yerin belirlenmesi mümkün olmayabilir. Bu da olası hukuki uyuşmazlıklarda yargı alanının ve uygulanacak hukukun belirlenmesinde problem oluşturacaktır. 

  •  Fikri Mülkiyet Haklarının Korunması

Blockchain projeleri çoğunlukla ticari olmayan ve telifsiz bir şekilde açık kaynak kodları altında geliştirilmektedir. Açık kaynak kodları, kullanıcıların bir yazılımın kullanılmasında ve değiştirilmesinde herhangi bir izne tabi olmaksızın işlem yapabildiği kodlardır. Böylelikle herkesin üzerinde çalışabildiği bir alan yaratılmakta olup açık kaynak kodlarının herkes tarafından ücretsiz olarak kullanılmasına ve geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sebeple, geliştiricilerin açık kaynak lisans garanti sınırlarını anlamaları ve lisans koşullarının ihlali sebebi ile oluşabilecek sorumluluklardan korunmaları önem arz etmektedir. Böyle bir uygulama karşısında geliştirilen yazılımlar üzerinde fikri mülkiyet hakkına sahip olunabilmesi için patent korumasına ihtiyaç duyulabilecektir. Bu doğrultuda, özellikle Blockchain tabanlı teknolojiler geliştiren start-up’ların patent başvurularını göz önünde bulundurması gerekmektedir. Ek olarak, veri tabanı olan Blockchain üzerinde ciddi bir çaba sonucunda verilerin oluşturulması ve derlenmesi sui generis bir hak olarak veri tabanı korunmasına ilişkin düzenlemeleri de gündeme getirecektir. Aksi halde geliştirilen ürünlerin başkaları tarafından kullanılması durumunda yapılan yatırımın beklenen sonuçları karşılayamamasına neden olacaktır. Tüm bunlarla birlikte, Blockchain’in değiştirilemez yapısı, işlem geçmişlerinin doğru bir şekilde izlenmesine olanak tanıyacağı için söz konusu ürünün sahipliğine ilişkin itirazlarda ispat aracı olarak kullanılması da mümkündür. Ancak herhangi bir şekilde sorunun bu aşamaya gelmemesi adına Blockchain tabanlı ürünün doğrudan fikri mülkiyet kapsamında korunmasının sağlanması daha sağlıklı olacaktır. Aksi halde, uzun zaman alan ve masraflı dava süreçleri ile karşılaşma riski doğabilecektir. 

  •  Blockchain Aracılığı ile Oluşturulan Kripto Varlıkların Ödemelerde Yasaklanması

16 Nisan 2021 tarihinde 31456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3.maddesi uyarınca, kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade ettiği ve kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağı, yine aynı şekilde kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulmayacağı düzenlenmiştir. Bu sebeple, bir dağıtık defter teknolojisi olan Blockchain’in yukarıda bahsedilen yöntem ve araçlar doğrultusunda kullanılamayacağı Türk hukuku kapsamında belirlenmiştir. 

  • Vergi Düzenlemelerine Uyum

Vergi düzenlemelerinin, dijital ekonomide uygulanmasında belirsizlikler mevcuttur. Her ne kadar ödeme olarak Blockchain üzerinden geliştirilen kripto varlıkların kullanımı engellense de gelir modeli  Blockchain üzerinden oluşturulan bir iş kolunda vergilendirmenin nasıl yapılabileceğine ilişkin sorunlar söz konusudur. Öte yandan, vergilendirme süreçlerinin daha şeffaf ve hızlı bir şekilde yürütülmesi amacıyla Blockchain’in kamusal alana hizmet aracı olarak kullanımı da mümkündür. Örneğin, Çin Halk Cumhuriyeti, kamusal blok zincirini oluşturarak vergilendirme ve elektronik fatura sistemi ile vergi tahsilat süreçlerinin geliştirilmesi ve vergi kaçakçılığının önüne geçilmesi amacıyla Gachain’i uygulamaya koymuştur.

Bazı iş modellerinde Blockchain kullanımı, yukarıda yer alan hukuk alanları kapsamında problemler oluşturmaktadır. Bu sebeple, Blockchain’in kullanılmasında teknik gereksinimlere ilişkin yapılan ön hazırlık çalışmalarında, Blockchain kullanımından kaynaklı oluşabilecek sıkıntıların bertaraf edilebilmesi için yasal fizibilitesinin de yapılması önerilmektedir.

Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu