Avrupa Birliği Komisyonu Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi ve Türk Şirketlerine Etkisi
Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (“Direktif”) önerisi 23 Şubat 2022 tarihinde Avrupa Birliği Komisyonu (“Komisyon”) tarafından kabul edilmiştir. Komisyon Direktif vasıtasıyla, küresel değer zincirlerinde çevreyi ve insan haklarını gözeten, sürdürülebilirlik kapsamında gerekli sorumlulukların alındığı kurumsal bir yapı oluşmasını amaçlamaktadır. Zira şirketler, sürdürülebilir bir ekonominin ve toplumunun oluşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Direktif ile şirket faaliyetleri kapsamında çocuk işçi çalıştırmanın ve işçilerin sömürülmesinin önüne geçilmesi de dâhil olmak üzere insan haklarının korunması ve biyolojik çeşitliliğinin kaybolması ile çevre kirliliğinin engellenmesi için belirli standartlar oluşturulmuştur.
Yayınlanma Tarihi: 09/06/2022

Bazı Avrupa Birliği (“AB”) üyesi devletler, çevrenin korunması ve yeşil ekonominin desteklenmesi kapsamında insan haklarını koruyan bir durum tespiti (due dilligence) yapılmasına ilişkin ulusal düzenlemeleri hâlihazırda uygulamaya koymuştur. Aynı zamanda belirli şirketlerin de sürdürülebilir bir ekonomi ve toplum oluşturabilmek adına kendi insiyatifinde çeşitli önlemler aldığı görülmektedir. Ancak Direktif, AB sınırları içerisinde yer alan şirketlerin yanı sıra ilgili sınırları da genişleterek diğer ülkelerdeki şirketleri deetkileyecek düzenlemeler getirmiştir. Direktif’in şartlarını sağlaması beklenen şirketler AB sınırları dâhilinde olup olmaması özelinde değerlendirilmiş ve aynı zamanda ölçeklerine göre aşağıdaki şekilde iki gruba ayrılmıştır;

  1. Grup 1: 500’den fazla çalışanı ve geçmiş yıl net cirosu dünya çapında 150 milyon Euro’dan fazla olan önemli büyüklükte ve ekonomik güce sahip tüm AB limited şirketleri,
  2. Grup 2: Grup 1 ile belirlenmiş çalışan sayısı ve ciro eşiğini sağlamayan, ancak 250’den fazla çalışanı ve dünya çapında 40 milyon Euro’luk net cirosu olan ve yüksek etkili sektörlerde faaliyet gösteren diğer AB limited şirketleri (Direktif ile belirlenen şartlar, öncelikle Grup 1’e dâhil olan şirketler takip eden 2. yılın sonunda ise Grup 2’de yer alan şirketler için uygulanacaktır).

Ek olarak, Grup 1 içerisinde yer alan şirketlerin, Paris Anlaşması uyarınca küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlandırma amacıyla uyumlu olmasını sağlayacak bir plana sahip olmaları gerekmektedir.

Önemine binaen, yukarıda belirtilen şartları taşıyan ve AB sınırları dışında kurulu fakat AB’de faaliyet gösteren şirketler için de Direktif geçerli olacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki, AB dışı şirketler bakımından ciro eşiği dünya çapında değil AB çapında değerlendirilecektedir.

Direktif kapsamında küçük ve orta ölçekli işletmeler (“KOBİ”) için doğrudan yükümlülükler belirlenmemiş olsa da dolaylı yoldan etki yaratabilecek bazı destekleyici önlemler düzenlenmiştir.

Kurumsal durum tespiti yapması gereken şirketler aşağıda belirtilenler ile sorumludur:  

  • Durum tespiti şirket politikalarına entegre edilmeli;
  • Çevre ve insan haklarına karşı, şirketin sebep olduğu/olacağı olumsuz etkiler belirlenmeli;
  • Olası etkiler önlenmeli veya azaltılmalı;
  • Mevcut etkiler sona erdirilmeli veya en aza indirilmeli;
  • Bir şikâyet prosedürü oluşturulmalı ve sürdürülmeli;
  • Durum tespiti politikasının ve önlemlerin etkinliğini izlenmeli;
  • Durum tespiti konusunda kamuya duyuru yapılmalıdır.

Direktif’in getirdiği düzenlemeler, insan hakları konusunda daha etkin korunma amacı taşımakla beraber, olumsuz çevresel etkilerin önlenmesine de yardımcı olacaktır. Ek olarak, süreçte kullanılan ürünlerin üretim aşamasına ve hizmetlerin sunumuna dair daha şeffaf ve güvenilir bir süreç oluşturulması sağlanmaktadır.

AB üye devletlerince belirlenecek idari makamlar, Direktif ile getirilen düzenlemelerin denetlenmesinden sorumlu olacak ve ilgili düzenlemelere uyulmaması halinde şirketlere idari para cezası uygulayabilecektir. Öte yandan bu düzenlemelerin uygulanmaması nedeni ile mağduriyet yaşayan taraflar, zararların tazmini için yasal yollara başvurabileceklerdir.

Direktif vasıtası ile AB, yeşil ekonomiye geçişinin yasal bir zemine kavuşması ve insan haklarının korunmasında önemli bir adım atmıştır. Direktif önerisinin AB Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından kabul edilmesi ile birlikte AB üyesi devletlerin Direktif’i iç hukuklarına 2 yıl içerisinde entegre ederek Komisyon’a iletmesi gerekmektedir.

Türkiye’de yerleşik ve AB’de faaliyet gösteren şirketlerin ise Direktif’in yürürlüğe girmesi ile birlikte ilgili düzenlemelere uyum sağlaması gerekmekte olup, aksi takdirde yüksek miktarda para cezaları ile karşılaşma riski doğacağını belirtmek uygun olacaktır. Direktif, kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti konusunda uluslararası standartlar, ile uyumlu olarak düzenlenmiştir ve bu kapsamda AB’de yerleşik olmayan ama AB’de faaliyet gösteren Türk şirketlerinin de ilgili standartları ve Direktif düzenlemelerini dikkate alarak durum tespiti yapmaları gerekecektir. Her ne kadar Direktif henüz yürürlüğe girmemiş olsa da AB’nin çevreye ve insan haklarına duyarlı kurumsal sürdürülebilirliğe yönelik düzenlemelerine uyum sağlayabilme amacı ile Direktif’te belirtilen şartları taşıyan Türk şirketlerinin hazırlıklara başlamaları gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Direktif'in İngilizce metnine ulaşmak için: Proposal for Directive on corporate sustainability due dilligence https://eur-lex.europa.eu/resource.html?uri=cellar:bc4dcea4-9584-11ec-b4e4-01aa75ed71a1.0001.02/DOC_1&format=PDF

Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu