Küresel Çerçevede ve Türkiye’de Sınırda Karbon Düzenlemeleri
Küresel olarak uzun süredir gündemde yer alan konulardan birisi karbon emisyonlarının iklim değişikliği üzerindeki etkisidir. Bu konuda çeşitli kuruluşlar aracılığıyla uluslararası birçok düzenleme yapılmakta olup, bu düzenlemeler uyarınca gelişen dünyaya ayak uydurmak ve aksiyon almak gerekmektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal) bu konudaki önemli düzenlemelerin başında gelmektedir.
Yayınlanma Tarihi: 18/12/2023

Avrupa Birliği (“AB”)tarafından 2019 yılında yayınlanan ve kapsamlı bir strateji olan Avrupa YeşilMutabakatı, AB kapsamında sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ve çevrekavramları ile ekonomik büyüme arasında bir denge kurmayı amaçlamaktadır. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın temel hedefleri arasında sürdürülebilir bir ekonomioluşturma ve 2050 yılına kadar AB'nin karbon nötr olması yer almaktadır.

 

AB, karbon nötr olma hedefi uyarıncatüm politikalarını iklim değişikliği kapsamında yeniden düzenlemektedir. Dolayısıyla Avrupa Yeşil Mutakabatı, yalnızca bir iklim politikası olarak değerlendirilmeyip, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak değerlendirilmelidir.

 

AB, bu doğrultuda çeşitli düzenlemeler yayınlamıştır. Bu düzenlemelerden birkaçı aşağıda sayılmaktadır:

 

· Paris İklim Anlaşması: AB’nin getirdiği düzenlemelere ek olarak, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne üye 197 ülkenin imzaladığı uluslararası bir anlaşma olan Paris İklim Anlaşması, 2016 yılında yürürlüğe girdi. Bu anlaşma, küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı ve mümkünse1.5 derecenin altında tutmayı amaçlamaktadır. Türkiye nezdinde, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasına ilişkin karar 07.10.2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı ve ardından 10.11.2023 tarihinde yürürlüğe girdi.


· AB İklim Yasası: İklimYasası ile AB’nin 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini yasal olaraktaahhüt altına almayı amaçlanmaktadır.


· Fit for 55: Bu paket, karbon salınımlarını azaltma hedefine ulaşma amacıyla birlikte enerji, ulaşım, endüstri ve diğer sektörlerde gerçekleşecek politika değişikliklerini içeren kapsamlı bir plan sunmaktadır. Ayrıca, paket kapsamında AB Emisyon Ticareti Sistemi (“ETS”) için kapsamlı bir AB Emisyon Ticareti Reformu önerilmiştir. Bu reform ile sera gazı emisyonlarının azaltılması hedeflenmekte olup, reform kapsamına atık sektörü gibi daha fazla sektörün dahil edilmesi öngörülmektedir.


· Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması:AB’nin emisyon azaltma politikalarının AB içindeki üretimin iklim değişikliği politikaları daha az sıkı olan ülkelere kayması sonucunda oluşabilecek olasıkarbon kaçağı riskini önlemeyi amaçlamaktadır.

 

16.05.2023 tarihinde AB ResmiGazetesi’nde yayınlanan sınırda karbon düzenleme mekanizması, AB ülkeleridışındaki üretimlerde karbon emisyonlarını değerlendirerek, bu emisyonların oranına göre vergilendirme yapılmasını içermektedir. Sınırda karbon düzenleme mekanizması, AB ülkelerinin daha düşük emisyon hedefine sahip ülkelerde üretim yapmasını ve bu ülkelerden ürün ithalatını engellemeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, yüksek emisyonlu enerji üretiminin sadece AB sınırları içinde değil, aynı zamanda AB dışında da etkili bir şekilde kontrol edilmesini sağlamayı hedeflemektedir.

 

Türkiye’de Sınırda Karbon Düzenlemeleri

 

AB’nin bu husustaki düzenlemelerine uyum sağlanması adına, Türkiye'de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”) tarafından "Karbon Piyasalarının İşletilmesine İlişkin Yönetmelik Taslağı" (“Yönetmelik Taslağı”) hazırlanmıştır. 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 11. maddesine dayanılarak hazırlanan Yönetmelik Taslağı, emisyon ticareti kapsamında karbon piyasalarının düzenlenmesini amaçlamaktadır. Yönetmelik Taslağı sera gazı salınımlarının etkili bir biçimde azaltılmasını hedefleyen emisyon ticaret sistemi çerçevesinde, karbon piyasalarının kurulması ve faaliyet göstermesine ilişkin detaylı maddeler içermektedir.

 

Yönetmelik Taslağı’nda belirlenen temel unsurlar tahsisat dağıtımı, alım satım işlemleri, uyum ve denetim konularıdır. Bununla birlikte, karbon piyasaları, piyasa işletmecisi ve sorumlulukları, ihale süreçleri, teminat yönetimi, finansal işlemler ve arızaprosedürleri gibi birçok konu Yönetmelik Taslağı’nda detaylı olarakdüzenlenmektedir.

 

Yönetmelik Taslağı kapsamında seragazı emisyonlarının uygun maliyetli olarak azaltılmasını teşvik etmek amacıyla emisyon ticaret sistemi kapsamında tahsisatların dağıtımına ve alış-satışına ilişkin olarak karbon piyasalarının kurulması ve işletilmesine yönelik usul veesasların belirlenmesi yer almaktadır.  

 

Yönetmelik Taslağı uyarınca, “Piyasa İşletmecisi”, Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (“EPİAŞ”) olarak belirtilmiş olup, birincil ve ikincil karbon piyasaları detaylı olarak tanımlanmaktadır. Yönetmelik Taslağı uyarınca birincil karbon piyasasında ihale ile dağıtım söz konusu iken, ikincil karbon piyasasında spot karbon piyasası vevadeli karbon piyasası karşımıza çıkmaktadır.


· Birincil karbon piyasası, tahsisatların katılımcılar arasında dağıtımını sağlamaya yönelik ihale yöntemiyle işlemlerin yapıldığı, Piyasa İşletmecisi tarafından organize edilip işletilen piyasalar şeklinde tanımlanmaktadır.


· İkincil karbon piyasası ise tahsisatların sürekli ticaret yöntemi ile alış-satışının gerçekleştirildiği, Piyasa İşletmecisi tarafından organize edilip işletilen spot karbon piyasasını ve fiziksel teslimatlı vadeli karbon piyasasını ifade etmektedir.

 

Buna ek olarak, Piyasa İşletmecisi tarafından “İşlem Kayıt Sistemi” kurulması düzenlenmiştir. İşlem Kayıt Sistemi ile tahsisatların izlenmesi sağlanarak, piyasa işletmecisine bu sistemin işletilmesinden sorumlu olma yükümlülüğü verilmiştir. Ayrıca, yükümlü işletmecilere de bu sisteme dahil olma zorunluluğu getirilerek, ilgili piyasa risklerine karşı önlem alınmaktadır.

 

Piyasa katılımcıları için birincil veikincil karbon piyasalarında gerçekleşen ticari işlemlerle ilgili itiraz süreçleri de detaylı olarak düzenlenmiştir. İtirazların sadece itirazın süresiiçinde yapılmış olması ve hatanın Piyasa İşletmecisi’nden kaynaklanması durumunda kabul edileceği belirtilmiş olup, uyuşmazlıklarda nihai karar kurumu olarak EPDK belirlenmiştir.

 

Söz konusu Yönetmelik Taslağı’nın yürürlüğe girmesi, ülke olarak sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, iklim değişikliği ile mücadelede ve sürdürülebilir enerji üretiminde küresel çapta sorumluluğumuzu yerine getirmemize olanak tanıyacağı ve AB ile işbirliğimizin güçlenmesi bakımından önemli bir adım olacağı görüşündeyiz. 

 

Yönetmelik taslak metnine buradan  ulaşabilirsiniz. 


Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu