Anayasa Mahkemesi’nin Kişisel Verileri Koruma Kurumu Tarafından Tahsis Edilen İdari Para Cezalarına İtirazların Derece Mahkemeleri Tarafından Yetersiz İncelenmesine İlişkin Karar
Anayasa Mahkemesi’nin geçtiğimiz hafta yayımlanan kararı ile Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) kapsamında verilen idari para cezalarına Sulh Ceza Hakimlikleri’nde itiraz edilmesinin yerindeliği tartışmasını tekrar gündeme geldi. Karara konu olayda başvurucunun Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“Kurum”) tarafından hükmedilen idari para cezasına itirazı üzerine inceleme yapan Sulh Ceza Mahkemesi’nin, itirazın reddine ilişkin kararını herhangi bir gerekçeye dayandırmaması ölçülü bulunmamıştır.
Yayınlanma Tarihi: 19/12/2023

·       Olayın İçeriği


Başvurucu, 08.09.2018 tarihinde devraldığı konaklama şirketinin veri tabanına yetkisiz üçüncü bir kişinin eriştiği bilgisine 19.11.2018 tarihinde ulaşmıştır. Başvurucu bu durum üzerine, söz konusu ihlalden etkilenen ve geçerli elektronik posta adresi bulunan ilgililere elektronik posta göndererek ilgilileri bilgilendirmiştir.

 

Başvurucu, 03.12.2018 tarihinde Türk vatandaşlarını ilgilendiren güvenlik olayı hakkında Kurum’a veri ihlali bildiriminde bulunmuştur. İhlal bildiriminde veri ihlali nedeniyle 500 milyon müşteri verisinin kopyalandığını, veri tabanının tutulduğu şirketin ağına Temmuz 2014'ten beri yetkisiz erişim olduğunu, misafir veri tabanına yetkisiz erişimin tespit edildiğini, 500 milyon müşteriden yaklaşık 327 milyonunun kişisel verilerinin çalındığını ve ihlalden etkilenen veri kategorilerini bildirmiştir.

 

Kurum, KVKK kapsamında veri güvenliğini sağlamaya yönelik gerekli teknik ve idari tedbirler alınmadığından (m.12/1) 1.100.000 TL ve ihlalin en kısa süredebildirilmesi yükümlülüğüne uymadığından (m.12/5) 350.000 TL olmak üzere toplam 1.450.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.


Kurum tarafından verilen kararın usule aykırı olarak tesis edildiğini, hukuken yeterli bir gerekçe içermediğini, zaman bakımından uygulanabilir olmadığını, tüm tedbirleri almasına ve kusuru olmamasına rağmen ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ölçülülük ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu belirterek Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunmuştur. Ancak, Sulh Ceza Hakimliği ilgili kararda itirazın gerekçelerini incelemeden ret kararı vermiştir. Bunun üzerine başvurucu, derece mahkemelerinin itirazı yeterli seviyede gerekçelendirmeden reddetmesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur.

 

·       Anayasa Mahkemesi’nin Hukuki Değerlendirmesi

 

Anayasa Mahkemesi, demokratik toplumun sürdürülmesi adına, verilen mahkeme kararlarının esasa ilişkin temel hususlarının gerekçelendirilerek karara bağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Somut olay kapsamında Anayasa Mahkemesi, idari para cezası uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkı ihlal edilen başvurucunun şikayetinin usul güvenceleri kapsamında incelenmesi gerektiğine karar vermiştir.

 

Anayasa Mahkemesi’ne göre idari para cezaları, Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkten yoksun bırakma ve mülkiyet hakkına müdahale olarak değerlendirilmektedir. Anayasa’nın 13. maddesinde mülkiyet hakkının ancak kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. İlgili maddede temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması konusunda “kanunilikmeşru amaç ve ölçülülük” ilkelerinin gözetilmesi gerektiği düzenlenmektedir.

 

Anayasa Mahkemesi, kararında derece mahkemelerinin yapmış olduğu yargılamada “kanunilik” ve “meşru amaç” ilkeleri bakımından bir ihlal görmediğini belirtmiştir. Ancak, “ölçülülük” ilkesinin incelenmesi bakımından derece mahkemelerinin kararda konu ile ilgili yeterli gerekçeye yer vermediği görüşündedir. Başvurucunun iddialarının yargılama sürecinin bütününü etkileyen önemli ve karşılanması gereken iddialar olduğu ve bu itirazlar hakkında derece mahkemeleri tarafından hiçbir değerlendirme yapılmadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’nin kararı uyarınca, başvurucunun sunduğu esasa ilişkin temel iddia ve itirazlar özenle değerlendirilmeli ve gerekçelendirilerek başvurucuya sunulmalıdır.

 

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi, başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabuledilebilir olduğuna kanaat getirmiş olup, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması üzere İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilmesine karar vermiştir.

 

Karar metnine buradan ulaşabilirsiniz. 
Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu